Onarıcı bir çözüm: döngüsel ekonomi

Onarıcı bir çözüm: döngüsel ekonomi

Doğrusal ekonomi modelindeki atık üretiminin en baştan ortadan kaldırılması üzerine kurulu sürdürülebilir döngüsel ekonomi modelini inceliyoruz.
Reyhan Menetlioğlu23 Oca 2023

Japon felsefesinde mottainai öğretisi, bir şeyin potansiyelinden tam olarak yararlanmadan boşa gitmesinin utanç verici olduğunu ifade eder. Nesnelerin özüne odaklanır. Kullan-at kültüründense her bir öğeye bağımsız olarak değer vermeye teşvik ederek "azalt, yeniden kullan, geri dönüştür" mottosunu destekler. Kullan-at kültürü bugün içinde bulunduğumuz sosyoekonomik modeli ifade eder. Bu modelde nesnelerin potansiyeli, kullanılma ömürlerinden çok daha fazladır.

 

Sorunumuz ise yanlış ekonomide yaşıyor olmamız. Doğrusal bir ekonomimiz var: Yani genel olarak hammaddeleri çevreden alıp yeni ürünlere dönüştürüyor, işimiz bittiğinde çevreye atıyoruz. Bu, başlangıcı ve sonu olan doğrusal ekonomidir. Sınırlı hammaddeler eninde sonunda tükenir. Atıklar birikerek ya bertaraf masraflarına neden olur ya da çevreyi kirletir.

 

Doğrusal ekonomi. Sebep oldukları gibi, çöp bir kavram.

 

Fakat bugün, ülkeler bir dönüm noktasında. Bir tarafta sürdürülemez, doğrusal üretim ve tüketim refahı tehdit ederken diğer tarafta döngüsel ekonomi, refah artışına yönelik onarıcı bir çözüm olarak dünyaya sunuluyor.

 

 

Döngüsel ekonomi

Döngüsel ekonomi, değer ve refah yaratmanın yeni bir yoludur. Uzun ömürlü ürünlerin tasarlandığı ve atıkların tedarik zincirinin sonundan tekrar başına taşındığı bir modeldir. Yani kaynaklar yalnızca bir kez değil, tekrar tekrar daha verimli bir şekilde kullanılır.

İkincil malzemelerin yeniden kullanımı, önemli ölçüde enerji tasarrufu da sağlamış olur. Örneğin:

  • Bir ton geri dönüştürülmüş alüminyum kutu, 9 milyon tona kadar karbondioksit eşdeğeri (CO2e) tasarrufu sağlayabilir.
  • Bir ton geri dönüştürülmüş kağıt 3.5 milyon ton CO2e tasarrufu sağlayabilir.

Dünya Bankası’nın 2012 yılı raporuna göre önümüzdeki 20 yıl içinde üretim süreçlerinin genelinin verimsiz olduğu ve doğal kaynakların çok fazla israf edildiği düşük gelirli ülkelerde kentsel atık üretimi iki katına çıkacaktır. 

Ancak döngüsel ekonomide ürünler dayanıklılık, yeniden kullanım ve geri dönüştürülebilirlik kriterlerine göre tasarlanır. Yeni ürünler için malzemeler eski ürünlerden elde edilir. Mümkün olduğunca her şey yeniden kullanılır, yeniden üretilir, hammaddeye geri dönüştürülür, enerji kaynağı olarak kullanılır veya son çare olarak bertaraf edilir.

Nike, Google, H&M, Philips, Heineken, Dell gibi şirketler döngüsel ekonomi ilkelerini benimseme konusunda dünyada lider konumdadır. Bu şirketler ürünleri tasarlarken kaynak geri kazanımını göz önünde bulundururlar. Ayrıca bu sayede hammadde piyasasındaki fiyat değişikliklerinden de kendilerini koruyabilirler. Yani verimlilik kazanımları da söz konusudur. Ellen MacArthur Vakfı'na göre, 2025 yılına kadar döngüsel iş modellerinden yılda yaklaşık 1 trilyon dolarlık malzeme maliyeti tasarrufu elde edilebilir.
 

Kazananların döngüsü mü?

Döngüsel gelecek umut vadedici görünse de, endişelere de sebep olmakta. Döngüsel ekonomi sürdürülebilirliği iki açıdan -çevresel ve ekonomik performans- dikkate alırken, önemli bir üçüncü faktörü atlama riski taşıyor: Kapsayıcılık.

Basitçe ifade etmek gerekirse:

  • Döngüsel ekonomi yoksul ülkeleri, girmek için çok çalıştıkları küresel tedarik zincirlerinin dışında bırakabilir.
  • Özellikle de en az gelişmiş ülkeler, döngüsel ekonomiyi mümkün kılan bilgi ve yeni teknolojilere erişmekte zorlanabilirler.
  • Az gelişmiş ülkelerde ihracat pazarlarında katı döngüsel ekonomi standartlarını karşılayan ürünlerin üretilememesinin yanı sıra geri kazanım ve yeniden üretim gibi döngüsel ekonomi hizmetlerini karşılamaları daha az mümkün olacaktır.

 

Fakat gelişmekte olan ülkeler umut vadedebilir.

 

McKinsey Global Institute tarafından hazırlanan bir rapor, kaynak verimliliğini artırma fırsatlarının yüzde 85'inin gelişmekte olan ülkelerde olduğunu tahmin etmektedir. United Nations Industrial Development Organization'un 50 yıllık çevre çalışmaları düşünüldüğünde, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde döngüsel ekonomi modellerinin geliştirilmesine katkı sağlanabilineceği düşünülmektedir.

 

Sınırların ötesinde verimlilik

Döngüsel ekonominin önemli bir diğer amacı ise üretim sırasında kaynak verimliliğini artırmaktır. Bu amaçlar sayesinde bireysel şirketler ve tüm sanayi sektörleri kazançlı çıkmıştır. Örneğin kimyasal üreticileri, tedarikçiler ve kullanıcılar arasındaki işbirliğiyle kimyasalların satın alınmak yerine kiralandığı kimyasal kiralama programı ile toplam kimyasal kullanımı azaltılarak çevresel tahrip olabildiğince önlenir ve ekonomik fayda sağlanır.

Kaynak verimliliği bir şirketin sınırlarının ötesine, endüstri gruplarına kadar genişlemektedir. Örneğin: Eko-endüstriyel parklar

Burada şirketler, yalnızca çevresel hizmetleri paylaşmakla kalmazlar. Aynı zamanda birbirlerinin ısı, su ve geri dönüştürülmüş malzemeler gibi yan ürünlerinden de yararlanırlar. Eko-endüstriyel parklar, hem sanayileşmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde döngüsel ekonomiye geçişte önemli katkılar sağlayabilir.
 

Atıklardan geriye kalan

Ürünler kullanım ömrünün sonuna ulaşıp atıklaştığında geride değerlendirilebilir değerli kaynaklar kalır. Özellikle atıklaşmış elektronik ürünler pek çok metal ve plastik bileşenler ile çevre ve canlı sağlığı açısından risk oluşturabilecek malzemeler bakımından zengindir.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre 2014 yılında küresel çapta 40 milyon tondan fazla e-atık üretimi gerçekleşmiştir ve bunların bir çoğu çevreye zarar vermeyecek şekilde toplanıp arıtılmak yerine atık olarak çevreye bırakılıp tahribata sebep olunmuştur.

Döngüsel modelde e-atık hizmetleri sağlayan yeni iş kolları çevreyi bu tarz kirleticilerden korur, hammaddeleri geri kazanır, uygun fiyatlı yenilenmiş ürünler üretir ve yeni yeşil bir sektör yaratır. Bu model, daha uzun ömür ve daha iyi geri dönüşüm için ürün tasarımını değiştirmeyi, daha fazla biyolojik olarak parçalanabilir plastik kullanmayı ve daha sonra tehlikeli maddeler haline gelebilecek maddeleri kullanmadan iyi ürünler tasarlamayı amaçlar. Ürün tasarımındaki bu değişim, atıkların çevrede oluşturduğu tahribatı azaltmaya yardımcı olur.

Sürdürülebilir bir endüstri inşa etmek, günlük hayatımızda etrafımızda gördüğümüz pratiklerden yola çıkmaktır.

Özetle döngüsel ekonomi modelinde, daha temiz üretim teknolojileri ile kaynak verimliliği artırılarak endüstriler yeşillendirilebilir, atık yönetimi ve geri dönüşüm çevresel olarak sürdürülebilir büyüme sağlayabilir. Kaynak kullanımı ve bağımlılığı azaltılarak üretim maliyetleri düşürülür. Böylece kirliliğin azaltılması ve zararlı atıkların yeniden kullanılabilir atıklardan ayrıştırılması için ekonomik olarak uygulanabilir yöntemlerin kullanılmasına ortam hazırlanır.

Şirketler arası alışveriş teşvik edilir ve daha da önemlisi sinerji yaratılır. Bunun sonucunda daha iyi ekonomik, sosyal ve çevresel bir modele geçiş sağlanır. Sonuç olarak ulusal ekonomilerin genel performansı artırılır ve yeni pazarlar ile iş imkanları doğar. Yani bireysel işletmelerin ötesinde, bu faydalar tüm sektörlere ve ulusal ekonomilere kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. 

Döngüsel bir ekonomi modeline bu yüzden ihtiyacımız vardır. Çünkü özü, sahip olduğumuz biyolojik döngünün kendisidir. Doğada atık yoktur. Tüm maddeler döngüsünü tamamlar, her şey parçalanır ve yeniden kullanılabilir hale gelir. Neden bunu sürdürmeyelim ki?


 

Kaynaklar

Miuul topluluğunun bir parçası ol!

Abone ol butonuna tıklayarak Miuul'dan pazarlama ve haber içerikleri almayı onaylıyorum.